Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
IMF: Euro aşırı değerli
Okan Eryilmaz tarih 20.05.2008, 17:03 (UTC) | | Fransız Le Monde gazetesine konuşan Strauss-Kahn, doların değerinin yen ve yuan kadar düşük olmadığını belirtti. IMF Başkanı, Euro’nun gücünü, Avrupa Merkez Bankası’nın çok güçlü bir merkez bankası olmasına bağladı.
IMF Başkanı, Euro’nun aşırı değerli olduğunu belirtirken, kısa vadede paritede yükselişin sürmesi bekleniyor. Yatırım bankası Merrill Lynch, Euro/dolar paritesinin Mart sonuna doğru 1,57’ye çıkabileceğini öngördü.
| | |
|
"İstihdam paketi" Genel Kurul'da görüşülüyor
www.cnnturk.com tarih 20.05.2008, 17:02 (UTC) | | TBMM Genel Kurulu'nda, ''İstihdam paketi'' olarak adlandırılan, İş Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik öngören tasarının görüşmelerine devam ediliyor.
Tasarı üzerinde hükümet adına söz alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, tasarının getirdiği yenilikler hakkında bilgi verdi.
İşsizliğin, tüm dünyanın olduğu gibi Türkiye'nin de en önemli sorunlarından birisi olduğunu anlatan Çelik, Türkiye'de işsizlik oranının 2001'den sonra yüzde 10'lar seviyesinde seyrettiğini, 2007 yılı sonu itibarıyla da yüzde 9.9 olarak gerçekleştiğini belirtti.
Çalışanların sayısında artış olduğuna işaret eden Çelik, "Fakat tarımdan çıkışlar ve çalışma çağına gelen her yıl 1 milyon genç nüfus faktörleri dikkate alındığı zaman, işsizlik oranımızın sabit bir şekilde seyrettiğini görüyoruz" dedi.
Her yıl ortalama 1 milyon gencin çalışma çağına geldiğini dikkati çeken Çelik, tarım sektöründe istihdamın azaldığını, hizmet sektöründe ise arttığını söyledi.
Sektörlerin istihdam payı
Bakan Çelik, tarım sektöründeki istihdamın, toplam istihdam içindeki payının yüzde 26.4 olduğunu, sanayi sektörünün oranının yüzde 25.5, hizmet sektörünün oranının ise yüzde 48 olduğunu söyledi.
Çelik, 2001yılında tarım sektöründe istihdam edilenlerinin oranının yüzde 37 olduğunu, 2007 yılı sonu itibarıyla bu oranın yüzde 26'ya indiğini belirterek, şu an tarım sektöründe 5 milyon 600 kişinin istihdam edildiğini bildirdi.
Çelik, şöyle konuştu:
"Bunları niçin söyledim? Şunun için ifade ediyorum: Türkiye, yapısal bir dönüşüm içinde. Bütün boyutlarıyla olayı ele almamız gerekiyor. Tarımda çalışan kadın sayısı 2002 yılında 3 milyon 674 bin iken, 2007yılı sonu itibarıyla 2 milyon 616 bindir. Yani 1 milyon kişi, tarımdan ayrılmış.
Köyden kente göç diye tabir edilen bu yapısal dönüş içinde bir tablo var. Bu, aslında Türkiye'nin gerçeklerle yüzleşmesi şeklinde de tanımlanabilir.
Tarım kesiminde ücretsiz aile işçisi diye değerlendirdiğimiz, herkesin köyde çalıştığını var sayarak bir bakış sergilediğimiz, istatistikleri de bu şekilde yaptığımız bir Türkiye'de gelişmiş ülkelerde olduğu gibi teknolojik gelişmeler karşısında tarımda olması gereken nüfus azalmaya başlayınca ve olması gereken nüfusa doğru gidiş sergileyince, Türkiye gerçeklerle yüzleşiyor.
O da nedir? Kırsaldan kente gelen nüfusunun çalışıp çalışmadığı ve gerçek çalışma oranı tablosu da net bir şekilde karşımıza çıkmaktadır."
Çelik, 2002-2007 yılları arasında istihdamdaki artışının 1 milyon 211 bin olduğunu söyledi. Çelik, 2002 yılında 2 milyon 464 bin olan işsiz sayısının, 2007 yılında 2 milyon 333 bine düştüğünü ifade etti.
Tarım sektöründen ayrılanları ve genç nüfusu kapsayan bir düzenlemeyi Meclis gündemine getirdiklerini anlatan Çelik, bu iki kesimi teşvik, mesleki eğitim ve yatırımlarla istihdam etme olanağı bulunulacağını söyledi.
GAP'a kaynak aktarılması
Çelik, GAP'ın, Türkiye'nin ideallerinden birisi olduğunu, yarım kalan yatırımların bitirilmesine ilişkin düzenlemeye yöneltilen eleştirilerin haksız olduğunu söyledi.
İşverenlere, kaynak aktarıldığı yolundaki eleştirilere de yanıt veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, artık dünyada işçi-işveren ayrımı olmadığını, ayrılmaz bir ikili olarak değerlendirildiğini söyledi.
Çelik, "Bizim burada yaptığımız düzenlemenin, işverene kaynak aktarma şeklinde değerlendirilmesini doğru bulmuyorum. İşverenin üzerindeki yükleri hafiflettiğiniz zaman, yani işveren rekabet edilebilir bir ortama taşındığında, dünya pastasından daha fazla pay alma gücünü kendisine sağlarsanız, bu aynı zamanda işsizliğin ortadan kaldırılmasına olumlu yansıyacaktır. " dedi.
| | |
|
Gelişen ülkelerin başı faizle dertte
Okan Eryilmaz tarih 20.05.2008, 17:01 (UTC) | | Emtia fiyatlarındaki artış, enflasyonun dünya çapında 2008’in ilk çeyreğinde son dokuz yılın en yüksek düzeyi olan yüzde 4.1’e yükselmesine neden oldu. Gelişen ülkeler yüksek büyüme hızı bakımından, hız kaybeden gelişmiş ülkelerden ayrıştılar ancak enflasyondaki yükselişten kaçmayı başaramadılar.
Gelişen ülkelerde enflasyonun geçen yıl yüzde 5 arttığını belirten JP Morgan, 2008’e ilişkin beklentisinin yüzde 6.4 olduğunu belirtti. Özellikle petrol ve gıda fiyatlarındaki tırmanışın ikincil enflasyon baskılarını körükleyeceği tahmin ediliyor.
JP Morgan’ın raporuna göre, emtia fiyatları yataya dönse bile, enflasyondan kaynaklanan riskler ortadan kalkmayacak. Emtiada yaşanan yükseliş gecikmeli olarak perakende fiyatlara yansıyacak. Bu durumda gelişen ülkelerin merkez bankalarının faiz politikalarını sıkılaştırmaları kaçınılmaz gibi görünüyor.
14 ÜLKEDE FAİZ ARTIRIMI BEKLENİYOR
JP Morgan, 28 gelişen ülkenin 14’ünün bu yıl faiz artırımına gideceğini ve faizlerin ortalama 44 baz puan yükseleceğini öngördü. Merkez bankalarının faiz artırımlarının yanı sıra, bankaları zorunlu rezerv oranlarını yukarı çekme yoluna gidebileceğini belirten kuruluş, enflasyon baskısının, hedef belirlememiş olan ülkelerde daha ciddi boyuta erişeceğini dile getirdi.
Enflasyonun yılın ikinci yarısında hız keseceği yönündeki beklentilere değinen banka, bu senaryonun gerçekleşmemesi halinde merkez bankaları üzerindeki baskının daha da artacağı uyarısında bulundu.
| | |
|
Krizin faturası 1.2 trilyon dolara çıkabilir
Okan Eryilmaz tarih 20.05.2008, 16:55 (UTC) | | Wall Street’teki finans kuruluşlarının zararının 460 milyar dolar civarında gerçekleşmesini beklediğini söyleyen Goldman Sachs, şu ana kadar bu miktarın sadece 120 milyar dolarlık kısmının açıklandığını ifade etti.
Goldman Sachs, 1.2 trilyonluk zararın yüzde 50’sinin konut kredilerinden, yüzde 15 ila 20’sinin ise ticari emlak kredilerinden kaynaklanacağını belirtti.
| | |
|
Şubat’ın getiri şampiyonu altın
ntvmsbc.com tarih 20.05.2008, 16:54 (UTC) | | Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), seçilmiş finansal yatırım araçlarının, Şubat ayı itibarıyla reel getiri oranlarını açıkladı. Buna göre, Şubatta tüketici fiyatları (TÜFE) bazında enflasyondan arındırıldığında, dolar yatırımcısına yüzde 0.28, Euro yüzde 0.54 reel getiri sağlarken, borsa endeksi yüzde 9.47, mevduat faizi yüzde 0.01 kaybettirdi.
Şubat ayı itibarıyla son bir yıla bakıldığında ise finansal yatırım araçları arasında en fazla getiriyi yine külçe altını sağladı.
Söz konusu bir yılda, TÜFE bazında, reel olarak mevduat faizi yüzde 7.18, külçe altın yüzde 9.08 kazandırırken, borsa yüzde 4.45, Euro yüzde 11.55, dolar da yüzde 21.59 oranında kaybettirdi.
| | |
|
2007’de en çok borsa kazandırdı
www.ntvmsnbc.com tarih 20.05.2008, 16:53 (UTC) | | Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), seçilmiş finansal yatırım araçlarının, 2007 yılı ve Aralık ayı itibarıyla reel getiri oranlarını açıkladı.
Buna göre 2007 yılında tüketici fiyatları (TÜFE) bazında enflasyondan arındırıldığında, mevduat faizi yüzde 7.93 reel getiri sağlarken, Euro yüzde yüzde 16.23, dolar yüzde 24.07, külçe altın yüzde 2.30 getiri kaybı yaşattı.
Aralık ayı itibarıyla aylık bazda finansal yatırım araçları arasında en fazla getiriyi yüzde 1.58 ile borsa sağlarken mevduat faizi yüzde 1.10 getiri getirdi. Son bir ayda, dolar yüzde 1.32, Euro yüzde 2.02 ve külçe altın da yüzde 1.32 oranında kaybettirdi.
| | |
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 12 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|